SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2610 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

109 - (2610) حدثنا يحيى بن يحيى ومحمد بن العلاء (قال يحيى: أخبرنا. وقال ابن العلاء: حدثنا) أبو معاوية عن الأعمش، عن عدي بن ثابت، عن سليمان بن صرد، قال:

 استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم. فجعل أحدهما تحمر عيناه وتنتفخ أوداجه. قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إني لأعرف كلمة لو قالها لذهب عنه الذي يجد: أعوذ بالله من الشيطان الرجيم" فقال الرجل: وهل ترى بي من جنون؟

قال ابن العلاء: فقال: وهل ترى. ولم يذكر الرجل.

 

{109}

Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Alâ' rivayet ettiler. Yahya: Ahberanâ; İbnü Ala' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Adiy b. Sâbit'den, o da Süleyman b. Sürad'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

İki adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda sövüştüler de birinin gözleri kızarmağa ve şahdamarları şişmeye başladı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Ben bîr kelime biliyorum ki, (bu adam) onu söylese, bu hâl ondan giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir).» buyurdu. Bunun üzerine o adam:

 

— Yoksa bende bir delilik mi görüyorsun? dedi.

 

İbni Alâ': «Bunun üzerine yoksa bende delilik mi görüyorsun?» dedi. Adamı zikretmedi.

 

 

110 - (2610) حدثنا نصر بن علي الجهضمي. حدثنا أبو أسامة. سمعت الأعمش يقول: سمعت عدي بن ثابت يقول: حدثنا سليمان بن صرد قال:

 استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم. فجعل أحدهما يغضب ويحمر وجهه. فنظر إليه النبي صلى الله عليه وسلم فقال "إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب ذا عنه: أعوذ بالله من الشيطان الرجيم" فقام إلى الرجل رجل ممن سمع النبي صلى الله عليه وسلم فقال: أتدرون ما قال رسول الله صلى الله عليه وسلم آنفا؟ قال "إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب ذا عنه: أعوذ بالله من الشيطان الرجيم" فقال له الرجل: أمجنونا تراني؟

 

{110}

Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): A'meş'i şunu söylerken İşittim. Ben Adiy b, Sabît'i şöyle derken dinledim: Bize Süleyman b. Sürad rivayet etti. (Dediki):

 

İki adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda sövüştüler de biri kızmağa ve yüzü kızarmaya başladı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona bakarak :

 

«Ben bir kelime biliyorum ki, onu söylemiş olsa bu hal kendisinden giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Koğulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir),» buyurdular. Derken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i dinleyenlerden biri kalkarak o adamın yanına gitti. Ve:

 

  Az evvel Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ne söylediğini biliyor musun?

 

«Ben bir kelime biliyorum ki, onu söylese bu hâl ondan giderdi. (Bu kelime) [Auzu billahi mineş-şeytani'r-recim] = Koğulmuş şeytandan Allah'a sığınırım (kelimesidir}.» buyurdu, dedi. Bunun üzerine o adam:

 

  Sen beni deli mi görüyorsun? dedi.

 

 

110-م - (2610) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا حفص بن غياث عن الأعمش، بهذا الإسناد.

 

{m-110}

Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs b.Giyas, A'meş'den bu isnadla rivayette bulundu.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî Kitâbu'l-Edeb'in birkaç yerinde tahric etrniştir.

 

Gadabmdan gözleri kızaran adamın : »Yoksa sen bende delilik mi görüyorsun?» demesi din namına bir şey bilmediğini ve şeriatın nurlarından hissemend olamadığını gösterir. O istiazenin delilere mahsûs olduğunu sanmış; kızgınlığın şeytanın tesiriyle meydana gelen bir hal olduğunu biîmemiştir. Bu adamın münafıklardan yahut kaba saba bedevilerden olması muhtemeldir.

 

Kızgınlık şeytanın tesiriyle meydana geldiği içindir ki, kızan kimse İtidalini kaybeder. Bâtıl şeyler söylemeye ve çirkin işler yapmaya başlar. Karşısındakine buğz ve kin besler. Bundan dolayıdır ki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisinden hayırlı bir tavsiye isteyen zât'a «Kızma!» diye tavsiyede bulunmuş; o zat talebini tekrarladıkça kendisi de bu sözü tekrarlamıştır. Bu gösterir ki, kızmanın mefsedeti büyük, doğuracağı neticeler vahimdir.

 

Hadîs-i şerîf dünyevî bir sebepten dolayı kızan bir kimsenin Eûzü çekerek Allah'a sığınması gerektiğine ve bunun gadabı söndürmeye sebep olacağına delildir.